Page 35 - FBEK DERGİ - 1
P. 35

Salkımsöğüt

                  Akıyordu su
                  gösterip aynasında söğüt ağaçlarını.
                  Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
                  Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere
                  koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
                  Birden
                  bire kuş gibi
                  vurulmuş gibi
                  kanadından
                  yaralı bir atlı yuvarlandı atından!
                  Bağırmadı,
                  gidenleri geri çağırmadı,
                  baktı yalnız dolu gözlerle
                  uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına!


                  Ah ne yazık!
                  Ne yazık ki ona
                  dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak,
                  beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak!



                  Nal sesleri sönüyor perde perde,
                  atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!


                  Atlılar atlılar kızıl atlılar,
                  atları rüzgâr kanatlılar!
                  Atları rüzgâr kanat...
                  Atları rüzgâr...
                  Atları...
                  At...


                  Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat!

                  Akar suyun sesi dindi.
                  Gölgeler gölgelendi
                  renkler silindi.
                  Siyah örtüler indi
                  mavi gözlerine,
                  sarktı salkımsöğütler
                  sarı saçlarının
                  üzerine!


                  Ağlama salkımsöğüt,
                  ağlama,
                  Kara suyun aynasında el bağlama!
                  el bağlama!
                  ağlama!


                  Nazım Hikmet RAN






                                                                                                                          37
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40