Page 34 - FBEK DERGİ - 1
P. 34

EDEBİYAT                                                                gerdanlık, bilezik, yüzük, gözlük kullandık-



                                                                                larını ve güzel kokular da süründüklerini
                                                                                belirtir.

                                                                                Kaşgarlı  kına yakmaktan bahsederken  şunu
                                                                                söyler: “Zamanın kocattığına boya, kına ayıp
                                                                                sayılmaz”. Buradan  yaşlı kadınların boyan-
                                                                                ması ve kına sürünmesinin hoş karşılandığı
                                                                                anlaşılmaktadır.

                                                                                Kaşgarlı ayrıca Türk’ün hayatında önemli bir
                                                                                yer tutan “at” hakkında 180 civarında isim,
                                                                                atasözü, tabirden bahsetmektedir. Mesela bir
                                                                                atasözü: “At Türk’ün kanadıdır”. Bir diğeri:
                                                                                “Tay yetişirse at dinlenir, oğul yetişirse baba
                                                                                dinlenir”. Bir başkası: “İt ısırmaz, at tepmez
                                                                                deme; çünkü onların yaratılışı o yoldadır”:
                                                                                Ayrıca at cinslerini, renklerini, koşum takım-
                                                                                larını, at hastalık ve tedavi yollarını anlatmak-
                                                                                tadır.

                                                                                Bilindiği gibi Türklerde, çetin savaşlara gir-
                                                                      Tuğlar
                                                                                mek üzere hazırlanan erler, atlarının kuyruk-
                                                                                larını  kesip (öldükleri takdirde  mezarlarına
                                                                                dikilmek üzere) tuğ yapmak suretiyle kendi-
                                                                                lerinin fedai olduklarını ilan ederlerdi. Zafer
                                                                                için Allah’a eski at kurbanı ile ilgili bir niyaz
                                                                                belgesi olduğu anlaşılan bu adet sonraları atın
                                                                                kuyruğuna  bağlama  (düğümleme)  şeklinde
                                                                                de devam etmiştir.

                                                                                At   kuyruğunu    düğümleme     meselesi
                                                                                Kaşgarlı’da “kuyruk tügmek” (düğümlemek)
                                                                                ve “at çermetmek” şekillerinde geçmektedir.


                                                                                Sultan Alp Arslan Malazgirt savaşına başla-
                                                                                madan önce atının kuyruğunu bizzat kendisi
                                                                                bağlamış idi.

                                                                                Dîvân-ü Lügâti’t Türk, Türk toplumunun tüm
                                                                                iş, sosyal ve günlük yaşamıyla ilgili konularda
              Kaşgarlı Mahmud’un Dîvân-ü Lügati’t-Türk adlı kitabında yer alan dünya haritası  bilgi veren değerli bir kaynaktır.











                                                                              Kaynaklar:
                                                                              -   B. Atalay, Divanü Lügat’it-Türk Tercümesi, I-IV, Ankara, 1939-1943.
                                                                              -   A.Caferoğlu, Türk Dili Tarihi, I-II, 1958, 1964, İstanbul.
                                                                              -   M.A. Köymen, Alp Arslan Zamanı Türk Evi, Alp Arslan Zamanı Türk
                                                                                Beslenme Sistemi, Alp Arslan Zamanı Türk Giyim-Kuşamı, Selçuklu
                                                                                Araştırmaları Dergisi, III, Ankara, 1971, s.1-89; Ayn. Müell., Alp Arslan
                                                                                Zamanı Türk Toplum Hayatı, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, IV, Ankara,
                                                                                1975, s.1-71.
                                                                              -   İ. Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, İstanbul, 1983.
                                                                              -   R.Genç, Karahanlı Devlet Teşkilatı, Ankara, 1981.
                                                                              -   Divanü Lügat’it-Türk Özel Sayısı, Türk Dili, sayı 253, Ankara, 1972.



              36
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39