Page 16 - FBEK Dergi-2
P. 16

larından kurulu idi. Orkestra tecrübem, öğ-  bütünleşmiştir.  Bundan  dolayı  görmeseniz
                  rencilik yıllarımda hocalarımızın hocalarının  dahi o enstrüman sesini duyunca  “Şu sanat-
                  emekli olması ile başladı. Orkestrada başgös-  çı çalıyor.” dersiniz, aynı enstrümanı daha iyi
                  teren müzisyen ihtiyacı,  üflemeli çalgı çalan  çalan bir kişi çalsa dahi  “o” kişi olmayacaktır;
                  arkadaşlarım ve benim için okulu en kısa süre  enstrümanlar da çalıcısı ile bir kişilik kazanır,
                  içinde bitirip orkestraya girme zorunluluğuna  tıpkı kişiye has olan insan sesi gibi.
                  dönüştü ve okul bitmeden orkestra sınavına
                  girip kazandım.                           Bu  aşamada  çocuklara  kendi  seçecekleri  bir
                                                            enstrümanın alınması ve bunun öğretilmesi,
                  Dinlediğim ilk büyük orkestranın fagot sanat-  yalnızca  bir  enstrüman  çalmalarını  öğren-
                  çısı  olmuştum.  Bir  orkestranın  sınavını  ka-  melerini sağlamayacak, daha sonrasında ma-
                  zanıp o orkestrada çalışma ile hemen sanatçı  tematik  ve  fen  gibi  konularda  daha  başarılı
                  olamazsınız; o orkestraya uyum sağlamanız,  olmalarını  sağlayacaktır.  Enstrüman  çalma
                  o işleyişin bir parçası olmanız zaman alır ve  yeteneği bulunmayanların da güzel sanatların
                  bu süre 4-8 yıl arasında değişir. Burada akla  bir dalı ile ilgilenmesini sağlamak, onların ge-
                  ilk gelen soru, orkestranın sanatçısı olmanın  lişimi üzerinde olumlu etki aratacaktır. Yazı-
                  niçin  bu  kadar  uzun  bir  sürdüğü  olacaktır.  ma Ulu Önder’in  “Sanatsız kalan bir milletin
                  Çaldığınız ilk eserin tekrar karşınıza çıkması  hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
                  için ortalama geçen süre 4-8 yıl arasındadır.   sözleri ile son verirken sizlere sağlık ve müzik
                  Bu süre içinde birçok eser tanıyıp tecrübe ka-  dolu günler dilerim.
                  zanmanız da ayrıca kişisel çabanızı gerektirir.
                  “Nasılsa  öğrendim,  çalışmama  gerek  yok.”
                  düşüncesi,  sizi  sahne  üzerinde  hüsrana  uğ-
                  ratabilir. Tanınmış ve akıcı müzik esnasında
                  hata payınız yoktur, o güne kadar çok iyi bir
                  sanatçı iken o gün yapacağınız bir hata sizin
                  sanatçılığınızı etkileyecektir. Her gün düzenli
                  çalışmak seviyenizi korur ve daha yukarı taşı-
                  manızı sağlar.

                  Anlamlı bir söyleşiyi bu noktada sizlere ak-
                  tarmak isterim. 20. yüzyılın en büyük keman
                  virtüözlerinden  David  Oistrakh’ın  kendisine
                  röportaj  için  gelen  gazetecilerin,    “Üstadım,
                  dünyanın en iyi keman sanatçısı sizsiniz, her
                  gün çalışıyor musunuz ve ne kadar süre çalı-
                  şıyorsunuz?” sorusuna,  “Evet, her gün 8-9,
                  bazen 10 saat ve fazlasını çalışırım. Eğer bir
                  gün çalışmazsam ben anlarım, iki gün çalış-
                  mazsam  müzikten  anlayanlar  anlar,  üç  gün
                  çalışmazsam herkes anlar.” cevabını vermesi,
                  yapılan işin ne kadar gayret ve sabır gerek-
                  tirdiğinin iyi bir ifadesidir. Sabır ile çalışma-
                  nın  yanı  sıra  isim  yapmış  birçok  sanatçının
                  çocukluk  yıllarını  yaşayamadıklarına  şaşır-
                  mamak gerek. Çocukluk yıllarında başlayan
                  enstrüman sevgisi ve çalışma; onunla bütün-
                  leşmenizi, daha çok sevmenizi ve daha iyisi-
                  ni yapmanızı körükler. Birçok iyi sanatçının
                  elinde  cilası  aşınmış,  boyası  dökülmüş  ens-
                  trümanları görünce zihnimizde beliren “Aca-
                  ba niçin yenisini almıyor?” sorusuna, o ens-
                  trümanın  “o” kişinin ellerinde can bulduğu
                  cevabını  vermek  olur.  Çocukluk  yıllarından
                  beri elinde olan enstrüman,  o kişinin vücut
                  ısısını ve titreşimini aldığı için artık vücudu-
                  nun bir parçası haline gelmiştir ve sanatçı ile


                                                                                                                            17
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21