Page 24 - FBEK DERGİ - 1
P. 24

ÖYKÜ                         Oysa köpek dalkavuktur.” diyerek kediyi  öğrendim/ Beni turnasız türkülerin beni sol-
                                      yüceltirken köpeklere sataşmadan durama-
                                                                                gun bir kedinin kalbinde unuttular.” diyerek
                                      mıştır. Aşk ilişkilerini, kadınların duygu dün-  bir kedi kalbinden duygularını anlatıyor.
                                      yasını ince bir duyarlılıkla anlatan Colette,
                                      “Dişi Kedi” romanında kıskançlık ve özgür-  Enis Batur’un “Kediler Krallara Bakabilir”i,
                                      lük duygularıyla boğuşan bir çiftin hayatına  Zülfü Livaneli’nin “Bir Kedi, Bir Adam, Bir
                                      sızan Saha adlı dişi bir kedinin ilişki üzerin-  Ölüm”’ü, Ece Ayhan’ın “Bakışsız Bir Kedi
                                      deki etkisini ve özgürlüğü nasıl temsil ettiğini  Kara”sı,  Orhan Veli’nin “Ciğerci  Kedisi”,
                                      anlatır. Romanın kazananı Saha’dır: “Şişko  Oktay Rıfat’ın “Kedili Gece”, Melih Cevdet
                                      yanaklı ayıcığım... İnce, ince, incecik kedici-  Anday’ın “Kediler” ve “Kedi” başlıklı roman
                                      ğim benim... Mavi güvercinim... İnci renkli  ve şiirlerinde kedi kahramanlarla hayatı bera-
                                      iblisim...” kelimeleriyle.                ber yaşayıp gözlemliyorsunuz.

                                      Ancak hiçbirinin Hewingway gibi altı par-  Kedili  edebiyat,  anaforunda kaybolunan bir
                                      maklı  (genetik  bozukluk) kedilerden  oluşan  deniz gibi içine çekiyor insanı. Her kedise-
                                      bir kolonisi olmamıştır. Küba, Finca Vigia’da  ver birlikte yaşadığı kedilerde kendinden bir
                                      “Hemingway kedileri” de denen bu kediler  şey bulsa da meraklı ve keskin bir gözlem
                                      tüm dünyaca tanınmaktadır.                gücüne sahip olan yazarlar, bir bakıma onlara
                                                                                benziyorlar. Yalnız dünyalarında birbirlerini
                                      Hollywood’da en uzun süre sahne alan müzi-  tamamladıkları da söylenebilir, masa başında
                                      kali olma özelliğini taşıyan “Cats”, yaza-  uzun saatler yazan bir yazar ile onu saatlerce
                                      rı Eliot’ın kedilerine ithaf ettiği 15 şiirden  izleyen bir kedinin sabrındaki gibi. “Sizken
                                      oluşmaktadır. İngiliz yazar Charles Dickens  tek sahipleri, kalabalık isterler. Belki hepsi
                                      ise “Dünyada bir kedinin sevgisinden daha  sizin gibi yalnız kediler.” demez mi Behçet
                                      büyük bir hediye olabilir mi?” sözü ile yüre-  Necatigil?
                                      ğini kedilere verdiğini ilan etmiştir. Kendisi
                                      uzun saatler yazı yazarken kedileri ona mırıl-  Bahsi geçen yazarların ve şairlerin çoğu
                                      tıları ve sıcaklıklarıyla eşlik etmiştir. 1862  erkekti fark ettiğiniz gibi. Kedileri en çok
                                      yılında en sevdiği kedisi Bob öldüğünde kedi-  kadınlar sevmez miydi yoksa? Gerçek kedileri
                                      sinin tüylerini fildişi bir mektup açıcının içine  kadınlar, kedileri kadınlarmış gibi erkekler
                                      koymuş  ve  açıcının  üzerine  “Bob’un  değerli  severdi belki de. Beklemenin, sabrın göz ardı
                                      hatırası, 1862” yazacak kadar anısına sadık  edildiği zamanımızda sabır timsali: yakın his-
                                      kalmıştır.                                settikleri kişilere dost canlısı, hoşlanmadık-
                         Ernest Hemingway                                       ları kişilere umursamaz tepkileriyle dürüst;
                                      Peki Türk edebiyatında kediseverler var  hiyerarşik düzene karşı, stres ve depresyon
                                      mıdır? Olmaz olur mu…                     durumlarında şifacı; mükemmel sezgilere ve
                                                                                akılcı bir duyarlılığa sahip; meraklı, dikkatli
                                      Türk edebiyatının önemli kalemlerinden  bir  gözlemci  ve  saatlerce  izleseniz  bıkmaya-
                                      Bilge Karasu, “Kedi sevmek, kedinin kendisi-  cağınız kadar estetik görünüşlü olan kediler,
                                      ni seven (kendisinin de sevdiği) kişi karşısın-  bir 10.000 yıl daha insanoğlunun hayatında
                                      daki umursamaz bağımsızlığını baştan kabul  olacak ve onları etkileyecek gibi görünüyor.
                                      etmektir.” diyor “Göçmüş Kediler Bahçesi”
                                      isimli öykü kitabında. “Hayatta en önemli  Bu güzel varlıklar; çocukluğun geçmeyen
                                      şey, mutlu olmaktır. Rahmetli babanız da  zamanlı sıcak yaz günlerinde duvar üstünde,
                                      öyle derdi. Bu şehir güzel kızlarla dolu, daha  anneannenin ortancalı bahçesinde, sevgilinin
                          Charles Dickens
                                      güzelini, daha şefkatlisini, daha anlayışlısı-  okuduğu bir şiirin dizesinde, siyah beyaz bir
                                      nı buluruz. Kedi sevmeyen bir kadın zaten  film karesinde, insana dair tüm romanlarda,
                                      erkeğini mutlu edemez. Artık kimse bu iş için  olmadı güzel bir kadının bakışında , “Ben
                                      üzülmesin…” diye anlatıyor kedi sevgisini  kedi sevmem.’’ diyen insanın bile hayatına
                                      Orhan Pamuk “Masumiyet Müzesi”nde.        insafsızca sızmışlardır.

                                      Haydar Ergülen ise “Üzgün Kediler  Belki de her insan, önce hayatında kaç kedi-
                                      Gazeli”nde, “Kedim kendisini evin  uysal  nin patileriyle iz bıraktığını ve bu izlerin
                                      şiiri sanıyor, şiirin aklı kısa tırnakları uzun/  derinliğini düşünmeli ve bu hayvanların
                                      Kedim kendisini bilge sanıyor sokakların ve  kaçınılmaz şekilde hayatımızda var olacağını
                                      aşkın ısrarla özlediği./ (…)/ Kedilerin kar-  kabullenmelidir. Ne dersiniz?
                                      deşiyim, inceliği ve mahcubiyeti onlardan


              26
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29