Page 13 - fenbilimleri dergi sayı-4
P. 13

kiliseye  kadar  sürüklenerek  orada  çırılçıplak
                  soyuldu,  vücudu  istiridye  kabuklarıyla  parça
                  parça  edildi.  Bu  bağnaz  ve  yozlaşmış  insan-         “Platon’un nefesi ve Afrodit’in vücudu,
                  lar  “cadı”  ilan  ettikleri  Hypatia’nın  bedenini      Hellas’ın güzel gökyüzüne sonsuza gitti!”
                  yaktılar.  Tarihe  kara  bir  leke  olarak  kazınan
                  bu  olayın  ardından  İskenderiye  Kütüphanesi
                  ve  Müzesi  yakıldı,  pagan  tapınakları  yıkıldı.              Charles-Marie LECONTE DE LİSLE
                  Hypatia’nın  ölümü  Roma  İmparatorluğu’nun
                  Hristiyanlaşmasının kesin işareti, “pagan” fel-
                  sefesinin son bulması anlamına geldi. Yüzyıl-
                  lardır paganizmin dünyayı anlamada insanlara
                  sunduğu özgür düşünce zemini, oluşturulmuş
                  Hristiyanlık algısıyla yok edildi. Artık İskende-
                  riye bir bilim ve özgür düşüncenin merkezi de-
                  ğil, skolastik düşüncenin hâkim olacağı bir şe-
                  hir hâline geliyordu. Bunu, putperestliğe karşı
                  kazanılmış büyük bir zafer olarak gören kilise,
                  “azize” ilan ederek Cyril’i onurlandırdı!

                  Matematik  tarihinin  ilk  kadın  matematikçi-
                  si  olan  Hypatia’nın  çalışmaları  ve  eserleri  ne
                  yazık ki günümüze kadar ulaşamamasına rağ-
                  men, onun yaptığı bazı çalışmalarını biliyoruz:
                  Aritmetik  ve  Apollonios’un  konikleri  üzerine
                  yorumları, Batlamyus’un “Algamest”i ve baba-
                  sı  Theon’un  yazdığı  “Öklid  Elementleri”  adlı
                  eserler  üzerinde  düzenlemelerinin  yanı  sıra
                  yazdığı  “Astronominin  Kanunları”  adlı  kitabı
                  bunlar arasındadır.

                  Hypatia,  Irmtraud  Morgner’ın  söylediği  gibi
                  “Filozoflar  şimdiye  kadar  dünyayı  sadece  er-
                  keklere  göre  yorumladılar.  Fakat  onun  in-
                  sanlık  bakımından  değiştirilebilmesi  kadınca
                  da  yorumlanmasını  gerektirir.”    O;  dünyayı
                  kadınca yorumlayıp bilim, gerçeklik ve özgür
                  düşünceye sahip çıktı. İnsan bedenini yok ede-
                  rek aynı zamanda fikirlerini de yok edeceğini
                  düşünen, kadının toplumdaki yerini küçümse-
                  yenlerin başarılı olamadıklarının kanıtı “Hypa-
                  tia”  adının  1600  yıl  sonra  bile  yaşamasıdır.
                  Modern Hristiyan Batı toplumu 15. yüzyılda,
                  Rönesans ve Reform ile yaklaşık bin yıl önceki
                  bağnazlıklarından  vazgeçerek  bilimsel  geliş-
                  melerin sonucu olarak mevcut toplum düzeni-
                  ne ulaşabilmiştir. Bilimin Çin ve Hindistan’da
                  başlayan  yolculuğunun  Yunanistan,  Mezopo-
                  tamya ve Mısır’da zamanla gelişmesi, güzeller
                  güzeli  Hypatia’nın  ölümü  ile  duraksatılmışsa
                  da bilim, özgür düşüncelerin var olduğu top-
                  raklarda büyüyüp gelişecek imkânı ve yeri her
                  zaman bulacaktır.

                  “Düşünme hakkınızı saklı tutun, yanlış düşün-
                  mek bile hiç düşünmemekten yeğdir.”

                  Hypatia


                                                                                                                            13
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18