Page 39 - FBEK Dergi-2
P. 39
İNSAN Ataşehir Fen Bilimleri A ltmışlı, yetmişli hatta ve hatta seksenli, Biliyorum, ergenliğin çılgınca ve dengesiz ruh hal-
İlhan SEVİN
lerini bir daha yaşayamayacağım.
doksanlı yılları düşünün. Bir zaman maki-
Temel Lisesi Müdürü
nesi olsa o yıllara dönmek ister miydiniz?
Düşünsenize taştan topraktan yapılmış bir Biliyorum, geçmişi geri getiremeyeceğim ama ge-
köy evinde yanan cılız bir gaz lambası eşliğinde leceği de umutla bekleyeceğim.
sevdiklerinizle, dostlarınızla sohbet ettiğinizi. Dü-
yaşama dair…
şünsenize eski bir antika radyodan ya da taş plak- İşte her şeye rağmen yaşamak bu olsa gerek, geçip
tan şarkı, türkü dinlediğinizi. Düşünsenize bir tas gidenlerle gelecek arasındaki ince çizgide gizli bir
ayranı, bir parça ekmeği ve bir kuru soğanı huzur sır gibi.
içinde yediğinizi. Düşünsenize yemyeşil kırlarda,
bayırlarda uzun uzadıya yürüdüğünüzü… Ama her şeye rağmen yaşamak güzeldir!
Her tarafı yemyeşil ovaları ve rengârenk çiçekli Yaşamak güzeldir, mesela ölümü bilerek umutla
dağları düşünün. Bekçi düdüklerinden köşe bu- yaşamak kadar.
cak kaçan ahaliyi ya da seher vakti kapısının önü-
nü temizleyen köy kahvehanecisini düşünün. Bir Yaşamak güzeldir, mesela güneşli bir günde
dağ köyünde gün doğumundaki toprak kokusunu Kadıköy’den Eminönü’ne giden vapurda martılara
ya da ılık bir sabah rüzgârının ortalığa yaydığı iğde simit atmak kadar.
ağacının kokusunu düşünün.
Yaşamak güzeldir, kışın ortasında şirin bir Ege ka-
Bir duygu selinin içimdeki her şeyi önüne katarak sabasında yahut ücra bir Anadolu köyünde kafa
alıp götürdüğünü hissetmeye başladım. Geçmişi dinlemeyi hayal etmek kadar.
ve yaşanmışlıkları hatırladıkça virane, terk edilmiş
ıssız bir şehri andırıyor yüreğimin bir köşesi. Ha- Yaşamak güzeldir, bir parça ekmeği, bir dilim pey-
yata bazen daha yüzeyden, bazen daha derinden niri dost sofrasında paylaşmak kadar.
bakarken bazen de daha hüzünlü ya da coşkulu
bakabiliyorum. Yani anlayacağınız neresinden tu- Yaşamak güzeldir, acını, sevincini, hüznünü sev-
tarsa oradan bakmaya başladım hayata. Gücümün diğinle paylaştığın kadar.
yettiği kadar sahiplenmeye çalışıyorum, sahiplen-
diğim kadar da boş verebiliyorum hayatı. Yaşamak güzeldir, doğumla ölüm arasında gelip
geçen kısa bir filmin finali kadar.
Mevsimsel, gelip geçici bir durum mu? Yoksa ha- Yaşamak her şeye rağmen tutkuyla, sevgiyle, aşkla
yatımın geri kalan kısmına dair kalıcı bir duygu yaşamaktır.
mu? Yaştan mı, yoksa baştan mı? Bilemem ama Her şeye rağmen hayata gülebildiğin kadar güzel-
her geçen gün geçmişi düşündükçe yaşanmışlık- dir yaşamak.
ları bir daha yaşayamamanın korkusunu hisseder- Çünkü yaşamak, geçmişi düşünüp geleceğe umut-
ken bir taraftan da geleceğe dair yaşanacak güzel la bakabilmektir.
anlara tanıklık yapmanın heyecanını ve umudunu Bazen yaşamın soğuk ve sert yüzüne rastlarken
taşıyorum yüreğimde. Nazım’ın şu dizeleri gelir aklıma,
...
Yirmili yaşlardaki acemi hırslarımın, anlamsız Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
inatlarımın bittiğini, çılgınca, delice düşünceleri-
min dinginleştiğini, düşüncesizce sarf ettiğim söz- yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
lerimin tükendiğini fark ettim. Yaşarken, çocuklu-
ğumun gençliğe akışındaki her bir yaşımın keyfini hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
tam alıyorken, bir baktım ki kırkıma merdiven
dayamışım. Artık zaman makinesini durdurama- ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın
yacağımı ve dönüşü olmayan bir yolculuğa çıktığı- için,
mı fark ettim çaresizce. Aynaya bakarken kafamda
ağaran her bir saç telimin ya da yüzümde, alnımda yaşamak yani ağır bastığından.
beliren her bir çizginin yasını tutmaya başladım.
Geçip giden her günün arkasından hüzünle ba- Ve son olarak,
karken biliyorum, farkındayım, hissediyorum; o
anlar, o yaşanmışlıklar bir daha, bir daha yaşan- Keşkelerle yaşamamak için,
mayacak.
Bugününüzü yaşayın,
Biliyorum, çocukken sokaklarda bir sağa bir sola
doğru delice koşmanın hazzını bir daha yaşaya- Yarın çok geç olmadan…
mayacağım.
Her şeye rağmen aşkla ve tutkuyla bağla-
Biliyorum, bakkaldan alacağım sakızın yahut nın hayata.
oyuncağın çocukça mutluluğunu bir daha yaşaya-
mayacağım.
40