Page 11 - FBEK DERGİ - 1

olarak kullanılmıştır. Araştırmalar bunların
bakteri, parazit ve tümöre karşı etkili olduğu-
nu gösterir.

Sümerlerden Babil’deki asma bahçelere, tarih
boyunca karşımıza çıkan inciri, Antik Yunan
ve Romalılar, cennetten gönderilen meyve
olarak görmüştür.

Latince adıyla Ficus olarak bilinen incir, çi-
çeklerini içi boş meyvelerinin içinde saklar.
Çiçeklerine sikonyum denilen bu ağaçlar,
tohum oluşturmak için en az bir arı türünün
tozlaştırmasına ihtiyaç duyarlar.

Bildiğiniz bal arılarının tersine oldukça kü-
çük bu arıların dişileri çiçeğe giriş yaparken
kanatları koparak çiçek (incir) içinde hapso-
lurlar. Çiçek içine yumurtalarını bırakan dişi
arı orada ölür; ancak türünün devamını sağ-
layacak yavrular büyürken çiçekte tozlaşma
gerçekleşir. Tohumlarından çıkan dişi arılar
erkeklerle çiftleşerek inciri terk edip diğer
incirleri dolaşarak polen toplar ve başka bir
incir ağacında yumurtalarını bırakarak dön-
güyü tamamlar.

Nasıl? Yediğimiz incirlerin içerisinde ana arı
ve erkekler mi var?

Hayır, sakin olun! Bizim yediğimiz incirler,
kendi kendini dölleyen, kültüre edilmiş incir-
lerdir.

Doğa, akıl almaz bir denge üzerine kuruludur
ve bizleri şaşkınlığa uğratacak yüzlerce ger-
çekliğe ev sahipliği yapar. Milyonlarca yılda
oluşan bu döngünün sonsuza kadar devam
etmesi ise insanoğlunun ona duyacağı saygı
ile doğru orantılıdır.

13