Page 32 - Fen Bilimleri Dergi-7
P. 32

EDEBİYAT                         okurlarsa  okusunlar  hiçbir  zaman  mek-  giriş  cümleleri  filmin  ana  karakterlerin-



                                         tepli  olamaz  ve  analizlerinde  yanılırlar.  den kapıcı Renée Michel ile zengin, ente-
                                         Bunun  bizim  toplumumuzdaki  en  basit  lektüel/bilge  Kakuro  Ozu  arasında  ilk
                                         örneği  herkesin  her  şeyi  bilmesi,  her  karşılaşmalarında  adeta  dönüm  noktası
                                         konu  üzerinde  ahkâm  kesmesi,  aslında  olur.
                                         hiçbir  şey  bilmemeleridir  fakat  bazen
                                         alaylılık  yeni  bir  düşünce  sentezini  ve  Kapıcı  Renée’nin  apartmanda  oturan
                                         özgürlüğünü  de  sunabilir.  Yazar,  Kapıcı  diğer sakinleri kasteden ve gayri ihtiyari
                                         Renee üzerinden bu gerçeği vurgularken  Anna  Karenina  romanından  alıntıladığı
                                         ilerleyen sayfalarda üniversitelere de eleş-  “Bütün  mutlu  aileler  birbirinin  aynısı.”
                                         tiri getirir.                              cümlesi Bilge Ozu’nun dikkatinden kaç-
                                                                                    maz ve “Ama her mutsuz aile birbirinden
                                         “Çok kitap okudum...                       farklı.” cümlesiyle yanıtlar Renée’yi. Statü
                                         Yine  de  bütün  alaylılar  gibi  ne  anladı-  olarak birbirinden çok farklı olan bu iki
                                         ğımdan  asla  emin  olamıyorum.  Bir  gün  kişi  Tolstoy’un  kitabından  yola  çıkarak
                                         oluyor tüm bilgiyi bir bakışta kavramışım  sanat,  edebiyat,  müzik  sinema  üzerine
                                         gibi geliyor. Sanki aniden görünmez dal-   çok  hoş  bir  dostluk  geliştirirler.  Gerçek
                                         lar  doğuyor  ve  kendi  aralarında  benim  hayatta  da  böyle  değil  midir?  Bazen  bir
                                         tüm  dağınık  okumalarımı  birbirine  bağ-  roman ismi bazen bir film önerisi bazen
                                         lıyormuş  gibi.  Sonra  anlam  aniden  giz-  sevilen  yazar  isimleri  karşımızdaki  hak-
                                         leniyor; öz benden kaçıyor ve aynı satır-  kında ipucu vermez mi? Güzel dostluklar
                                         ları boşuna tekrar tekrar okuyorum. Her  kurmaya vesile olmaz mı?
                                         okuduğumda  anlam  benden  biraz  daha
                                         kaçarken kendimi menüyü dikkatli oku-      RESİM SANATI ÜZERİNE
                                         duğu  için  karnının  doyduğuna  inanan  Romanda,  Hollanda  resim  ekolün-
                                         yaşlı  bir  deli  sanıyorum.  Bu  yetenek  ile  den  Wermeer  ve  Pieter  Claesz’a  hayran
                                         bu  körlüğün  bağdaşması  alaylılık  özel-  bir  Renee  vardır.  Pieter  Claesz  (1597-
                                         liği sanırım. Bütün iyi eğitimlerde görü-  1660)  Kalvinist  bir  Natürmort  ustasıdır.
                                         len emin rehberlerin öznesinden yoksun  Eserlerinde  yaşamın  kısalığını,  dünya-
                                         kalan alaylılık, resmi söylemlerin çitlerle  nın  geçiciliğini,  ölümün  kaçınılmazlığı-
                                         çevirdiği  ve  macerayı  yasakladığı  yerde  nı  çeşitli  simgelerle  anlatır.  Bu  simge-
                                         bir düşünce sentezini ve özgürlüğünü bu  ler,  Natürmort  resim  sanatında  Vanitas
                                         özneye sunar yine de.” (Sayfa 42)          objeler olarak adlandırılır. Vanitas, adını
                                                                                    kutsal  kitabın  Vaiz  bölümünden  alır
                                         DOSTLUK ÜZERİNE                            (“Boşların boşu, diyor vaiz; boşların boşu,
                                         “Happy  families  are  all  alike;  every  her şey boş. “Latincesi şöyle: vanitas vani-
                                         unhappy  family  is  unhappy  in  its  own  tatum  et  omnia  vanitas.”)  Vanitas  tablo-
                                         way.”  diye  başlar  Tolstoy’un  Anna  lar, Kalvinist din bilginlerin çalışmalarına
                                         Karenina’sı. Hamlet’in ‘To be or not to be’  dayanan  sembollerden  oluşan  özel  bir
                                         ve  Dickens’in  İki  Şehrin  Hikayesi’ndeki  natürmort türüdür.




















                                         başlangıç cümlesi ‘It was the best of times,
                                         it was the worst of times’ kadar meşhur-   “Yaşamın amacı, aslında amaçlı bir yaşam-
                                         dur, bu cümleler edebiyat tarihinde.       dır.” Amaçlı bir yaşama ulaşmak için de
                                                                                    bir bakış açısına ve felsefi bir temele ihti-
                                         Kirpinin Zarafeti romanının dönüm nok-     yaç vardır.
                                         tası da bence bu cümlelerdir.              Romanda Bay Ozu belki de bunları ken-
                                                                                    disine hatırlatsın diye antresine bir Peter
                                         Tolstoy’un  Anna  Karenina  romanının  Claesz  natürmortu  asmıştır.  Renee,  Bay

                32
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37