Page 21 - Fen Bilimleri Dergi-5
P. 21

göre politik sistemler insanı tek bir yön-  bireyleri arasındadır. Bu toplulukta birey
                  den  ele  almaktadır  ve  bu  yaklaşım  in-  her ne kadar özgürse de belirlenmiş sı-
                  sanın  varoluşu  ile  hiç  uyumlu  değildir.  nırların  ötesine  geçmeyi  ne  yönetimsel
                  Rousseau bu durumda bireyden politik  anlamda  ne  de  iletişimsel  anlamda  hiç
                  sisteme karşı sadakat bekleyemeyeceğini  düşünmemektedir.  Yine  Rousseau’da
                  ifade eder. Nitekim Jonas da “Anı Top-   doğa durumunda, insanların birbirlerine
                  layıcı”  olarak  seçildiği  görevinde  tam  ihtiyaçları  olmadığından  birinin  başka-
                  da  bu  sadakatsizliği  örneklendirmiştir:  larını kendisine köle etmesi söz konusu
                  Aktarıcı’dan  aldığı  güçle  kendinde  var  olmaz. Aile yoktur. Bu dönemde kadın-
                  olan cesareti birleştirmiş, sınırların öte-  erkek  arasındaki  ilişkiler  rastlantısal  ya
                  sine geçmiş ve topluluğuna insanı insan  da  gelişigüzeldir.  Kadınlar,  çocuklarına
                  yapan anılarını hatırlatmıştır.          kendilerine  bakabilecek  duruma  gelin-
                                                           ceye  kadar  içgüdüsel  olarak  bakarlar.
                  Lois Lowry, kaleme aldığı eserde varoluş  Doğa  durumunda  otorite,  sorumluluk-
                  sorununu, kaos sonrasında farklı bir ya-  lar ve görevler yoktur. Rousseau’ya göre
                  pılanma modeli ile çözmeye çalışmıştır.  doğa durumunda tam bir bağımsızlık ve
                  Bu sorunda Rousseau, doğa durumunda  eşitsizlik söz konusudur. Buradaki eşit-
                  kalmak için direnirken filmde tercih edi-  sizlik insanın doğa karşısındaki bedensel
                  len ise bugünün dünyasının iyi ve kötü  gücünü kastetmektedir.
                  bazı  yaşanmışlıklarının  insanoğluna
                  unutturulması çabası olmuştur.           The Giver’da seçilmiş olan Jonas dışın-
                                                           daki tüm insanlar atanmış yaşamları sür-
                  The  Giver’da  yazılı  olmayan  kurallar,  dürürler. Doğa durumundaki yaşamları
                  eşitliğin  temel  taşlarıdır:  dilin  düzgün  aslında  kendi  iradelerinin  dışındaki  bir
                  kullanılması,  atanmış  kıyafetlerin  giyil-  kurguyu  devam  ettirmeleridir.  Korku-
                  mesi, sabahları ilaçların alınması, sokağa  nun, acının, kıskançlığın, farklılığın, ka-
                  çıkma yasağına uyulması, asla yalan söy-  zananın, kaybedenin olmadığı bu yaşam
                  lenmemesi gibi. Dilin doğru kullanılma-  kurgusunda  görece  özgürlüklerini  ve
                  sı, silinmiş anıları hatırlatacak ifadelerin  eşitsizliklerini kendilerine tanımlanan sı-
                  kullanılmaması  anlamına  gelmektedir.  nırlar içerisinde yaşamaktadırlar. Jonas;
                  Sevgi  ya  da  nefret  sözcükleri,  kullanıl-  akıl,  doğruluk,  cesaret  ve  bir  şeylerin
                  maması gereken ifadelerdir.              ötesini  görme  kapasitesi  ile  di-
                                                           ğer topluluk üyelerinden
                  Çocuklar,  genetikçiler  tarafından  tasar-  farklı  bir  konumda-
                  lanmakta  ve  yeterli  güce  ulaştıklarında  dır.  Bir  şeylerin
                  taşıyıcı annelere verilmektedir. Aile, acı,  ötesini  görme
                  korku, sevgi, nefret gibi insana özgü kav-  kapasitesi
                  ramlar tarihin diğer tarafında kalmıştır.  tarihin  ka-
                  Topluluğun  devam  edebilmesi  için  ço-  ranlık  ta-
                  cuklar  eğitimleri  sonrasında  “gayemiz  rafında
                  gereği” diye tanımlanan süreçte görevle-  unuttu-
                  rine atanır. Bu görevler taşıyıcı annelik,  rulmuş
                  gıda  üretimcisi,  genetikçi,  düzen  sağla-  olan  in-
                  yıcı gibi mesleklerdir. Çocuklar bu mes-  san  anı-
                  leklere asla yanılmadıkları düşünülen ve  larıdır.
                  “Yaşlılar”  olarak  adlandırılan  bir  grup  Jonas’ın
                  bilirkişi  tarafından  atanırlar.  Oluşturu-  görevi  de
                  lan bu toplumsal birliktelik, bir mühen-  bu   anıla-
                  dislik  yapılanmasıdır.  Yönetmen  Philip  rı   kendin-
                  Noyce’nin  kurgusunda  çocukların  boş  den  önceki  anı
                  dolaşmalarına  ve  birbirleri  ile  temasla-  toplayıcısı   olan
                  rına izin verilmez. Temas sadece konut  Aktarıcı’dan    alarak


                                                                                                                            21
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26