Page 41 - fenbilimleri dergi sayı-4
P. 41
bir şeyse okumak, sevmek de o kadar
zordu. Şiir daima bana, hayata dürbünle
bakmak gibi gelirdi. Aynı zamanda keli-
melerin sihirli hali çocukken kanınıza
bulaştıysa söküp atmak imkânsızdır.
Evinizde küçük de olsa bir köşede kitap-
lığınız yoksa çocuğun ilgisini çekecek
renkli kitaplar, resimli şiir kitapları yoksa
evde okuyan kişiler yoksa çocukları şiir
okumaya alıştırmanız imkânsızdır. Bizim
çocukken yazları balkonda yaptığımız
eğlenceli şiir okumalar bize annemizden
miras kaldı.
Şiiri sevmek için dergilerin de büyük bir
katkı sağladığı gerçek. Orhan Veli Kanık’ı
bilmeyen yoktur sanırım. Orhan Veli’den
alın bir örnek, şiiri sevmek için daha iyi
bir sebep olabilir mi? Gerçi benim çocuk-
luğumda her daim Melih Cevdet Anday
vardı. Bir şiirinde ne güzel der şair:
“Hayvanlar konuşmadıkları için/Kim bilir
ne güzel düşünürler/Tıpkı ellerimiz gibi/
Ah, okumaya başlamadan önce/Çiçeklere Şairin Evi
su vermek lazımdır”
bir sözcük
Şiir kitaplarının bana cazip gelen en kapı eşiğinden kaçtı
önemli özelliği, hiç bitmeyecek olmaları. pencere pervazına sıkıştı
Roman gibi okuyup bir kenara atamazsı- renk renk dolapta reçeller
nız onları; her dönem, her zaman başka yazdan gelme “üşümüşler”
anlamlar katarak okursunuz. Şiiri cazip bez torbada tarhana
yapan da bu olsa gerek. Çocuklar veya güneşle ufalanmış
yetişkinler şiirde ölümsüzlüğü keşfedince bağırıp duruyor mis kokusuyla
şiirin daha cazip hale geldiği bir gerçek.
Şiir, kız işi değildir, kibarlık hiç değildir; “Yazın doğdum ben!” diye
öyle görenler okumanın tadına varama- Şairin evinde,
mış olanlardır ki maalesef bu zamanda her köşede sözcükler gezinir,
dahi şiir okuduğunu gizleyen insanlar haykırır
var; şiir yazarlar fakat hiç okumazlar. Bir bembeyaz bir kağıdın orta yerine
insan hiç Edip Cansever okumadan nasıl zaten şairler de
şiir yazabilir? Sait Faik okumadan nasıl şiiri
öykü yazılır? İşte bunu benim kafam hiç küçük pusula gibi
almayacak! kafalarında gezdirirler.
anlayana şiir,
Tuhaf halleri var şiirin: bir demet çiçe- uzun bir cümle olur.
ği bir insan utana sıkıla sokakta nasıl dökülür sözcüklerle.
taşıyorsa şiir okumak da o kadar tuhaf konuşur durur şair evinde
kaçabiliyor. Çok kitap okuyan insan hiç harfleri itina ile seçer
şiir okumuyorsa bu bence tam okuma sayıları siler atar
sayılmaz, hep eksiktir. Şiir dünyaya çok
farklı bakmaktır. ya da bırakır tümünü
yokuş aşağıya
“Ne tuhaftır şiir okuduğunu, sevdiğini yuvarlanır durur,
alay konusu yapan insanlar…” sözcükler.
Şairin evinde...
“Şiir de insan seçiyor kuşkusuz,
her dala konmuyor.” Ali Kemal Topal
Şiirle kalın!
41