Page 35 - fenbilimleri dergi sayı-4
P. 35

sini simgeleyerek hep birlikte halka olup  diğer insanlarla giriştikleri mücadelelerde
                  “Koraçum, koraçum!” diye bağırarak dans  galip gelirler veya mağlup olurlar, doğum
                  ederlerdi.  “Koraçum”, “azalsın” demekti,  ve ölüm zaten herkesin bildiği olgulardır.
                  hep  beraber  gecenin  azalması  için  hay-  Buna  uygun  olarak,  hemen  hemen  her
                  kırırlardı.  Bu  kutlama  Türklerde  “Çam  ruhsal durum ve her soruyu yanıtlayacak
                  Bayramı”  olarak  tanrıların  ve  ruhlarının  bir mit yaratılır.
                  dinlenme yeri olan Yer-Su’ya adanırdı ve
                  fark  edileceği  gibi  Noel’e  çok  benzerdi.  İnsanlığın  doğuşu,  mitlerin  de  başlangı-
                  Bu büyük kutlama ile o gece kötülükler  cıdır.  İnsanlar  kendileri  ile  algıladıkları
                  yok  olurken  kötü  olanlar  iyi  ve  cömert  dünya arasındaki ilişkileri ve doğal olay-
                  hale gelirdi. Ülgen’in kardeşi, kötülüğün  ların  anlamını  sürekli  sorgulamışlardır.
                  ve karanlığın koruyucusu olan Erlik de o  İnsanın doğayla bütünleşme çabası, top-
                  akşam iyi ve cömert olurdu.               lumsal  yapının  da  bu  bağlamda  düzen-
                                                            lenmesini gerektirmiştir.
                  Görüldüğü  üzere  yukarıda  anlatılanların
                  hepsi Hristiyanların kutladığı Noel kutla-  Tanrılar,  kahramanlar,  evren  ve  insanın
                  malarına çok benzemektedir. İlmiye Çığ’ın  yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı masal,
                  araştırmalarına  göre,  Hıristiyanlıktan  efsane  ve  hikâyeler  birikimi,    bunla-
                  önce  Türkler  batıya,  yani  Avrupa’ya  rın doğuşlarını, anlamlarını inceleyen ve
                  göç  ettiklerinde  bu  efsane  ve  âdetler  sınıflandıran  çalışmalar,  insanları  zen-
                  Hıristiyanlar  tarafından  sahiplenilmiş  ve  ginleştirmiş, ruhsal olarak güçlendirmiş-
                  devam  ettirilmiştir.  Böylece  Türklerin  tir.  En önemlisi mitler, dış dünyaya ait
                  Çam  Bayramı’nın,  Noel  Bayramı  olarak  gerçeklerle insanların düşleri arasında bir
                  dünyaya  yayıldığı  düşünülmektedir.  MS  köprü kurmuşlardır.
                  325’te  İznik’te  toplanan  Hıristiyanlığın
                  dogmalarının  kararlaştırıldığı  konsülde  Mistik anlayışla  yaşamı ve insanı anlam-
                  bu pagan bayramının İsa’nın da dünyayı  landıran  anlatılar  yani  mitler  çağlar
                  bir  güneş  gibi  aydınlattığı  düşünülerek  boyunca  en  eski  kültür  taşları  olarak
                  İsa’nın doğuşu olarak kutlanmasına karar  insanlara ilham kaynağı olmuş ve olmaya
                  verilmiştir.  Yazar-araştırmacı  Abdullah  devam edecektir. İsimleri Noel kutlaması,
                  Gürgün,  “İç Anadolu’da da çam ağacının  Nardugan Bayramı, Ayaz Ata, Noel Baba
                  kutsal  kabul  edilmesini,  düğünlerde  kız  da  olsa  her  biri  insanların  yaşamlarını
                  ve erkek taraflarının birbirlerine gönder-  sürdürmesini  güdüleyen  önemli  ögeler-
                  mesini,  fallarda  çam  ağacının  evlenmeyi  dir.
                  simgelemesi;  bu  geleneğin  Anadolu’ya
                  yansımasıdır.”  şeklinde  bu  yansımayı  Yeni yılın gelmesi vesilesi ile “Karanlığınız
                  ifade  eder.  Gürgün’e  göre  halen  birçok  aydınlığa  ersin,    güneşiniz  geceyi  yen-
                  köyde düğünlerde, eve çam ağacı getirilip  sin, Noel ve Nardugan Bayramı’nız kutlu
                  üstü  süslenmekte  ve  etrafında  oyunlar  olsun! Sağlık, huzur mutlulukla nice yıl-
                  oynanmaktadır.                            lara...”

                  Uluslar birbirlerinden çok farklı coğrafya-
                  larda yaşamış olsalar da kültürel alışveriş,
                  ticari ilişkiler, savaşlar gibi yakınlaşmalar,
                  inanç  dünyaları  bakımından  da  bir  ulu-
                  sun diğerinden etkilenmesini yol açar.


                  Carl Yung, Carl Kerenyi, E. Neumann ve
                  Joseph  Campbell  de  mitleri,  evrensel  ve
                  insanlığın  ortak  bilinçaltının  ifadesi  ola-
                  rak görmüşlerdir. İnsanların ortak psiko-
                  lojisi, bilinçaltı ve deneyimleri, tüm dün-
                  yada ve tarih boyunca insanların yaşamın
                                                            Kaynaklar
                  akışına  nasıl  cevap  verdiklerini  açıklar.  Çığ Muazzez İlmiye, Sümerlil-
                  Böylece,  olağanüstü  destansı  hikâyeler   erden Yahudilik, Hıristiyanlık,
                                                            Müslümanlığa Ulaşan Etkiler ve
                  yaratma bakımından, ortak bir bilinçaltı-  Din Kitaplarına Giren Konular,
                  na sahip olan insanoğlunun mitsel dün-    1994, Ankara.
                                                            Ögel, Prof. Dr. Bahaeddin, Türk
                  yasının da bu ortak bilinçaltından doğup  Mitolojisi (Kaynakları ve Açıklamaları
                  yayıldığını söylememiz mümkün olmak-      ile Destanlar), cilt I, 1989, Ankara.
                                                            Kafesoğlu, İbrahim, Eski Türk Dini, s.22-66;
                  tadır.  İnsanlar yaşamları boyunca birçok  H.Tanyu, İslamlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı,
                  olay  karşısında  umutsuz  halde  kalırlar,   s.15-19, 1980, Ankara.

                                                                                                                            35
   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40